Kendi labirentinde uzun uğraşılarla arayıp bulduğunun, bir dilim peynir değil de “peynir” sözcüğü olduğunu öğrenen fare sandığım şeyin, aslında zamanın epriyen dilimlerinden öte olamayacağı gerçeğini bana şiir öğretti.
Tüm şiir evreninin içinde sözlenegelmiş kavram ve nesneler, birbirlerinin hem öznesi hem yüklemidir sanıyorum.
Şair olup olmadığımı bilmiyorum. Yalın anlatımlarla saf bir gerçekliğin peşinde olmak yerine, sözcüklerin içini boşaltan sessel ve sözcüklerin içini yeni anlamlarla dolduran metaforik bir çaba içinde olmanın hazzını yaşıyorum.
Düşüncenin duygusal, duyguların düşünsel ilişkisini ısrarla bir arada tutmaya çalışıyorum.
Kısa kesiyorum;
Aslolan şiirdir, gerisi gevezelik!